Bireyleri, kurumları hatta devletleri hedefleyen siber saldırı mağdurlarının artmasının ardından güvenlik uzmanları sistemin kökten değişmesini gündeme getiriyor.
Kullanıcı sayısı 1 milyar 966 milyonu geride bırakan internet, henüz dünya nüfusunun yüzde 28’sine ulaşabilmiş olmasına rağmen yıllık yüzde 444 oranındaki büyüme oranıyla açığı hızla kapatıyor. Hemen her devlet altyapı yatırımlarına hız vererek vatandaşlarına daha hızlı, ucuz ve yaygın erişim sunmaya çalışıyor. Bütün bunlara rağmen siber güvenlik, internetin gelişimiyle birlikte büyüyen bir dert olarak her geçen gün varlığını biraz daha hissettiriyor. Erişim kolaylığı
Çalıntı kredi kartı ve banka hesap numaraları internette neredeyse herkesin ulaşabileceği sitelerde yüzer ve binerlik desteler halinde satılıyor. Şifre çalan bir virüsü birkaç yüz dolara yazdırmanız mümkün. İzinsiz pazarlama mı yapmak istiyorsunuz? Yok pahasına milyonlarca e-posta adresi satın alıp birkaç yüz dolara posta kutularına sızabilirsiniz.
Kökenleri belli
Çoğu zaman mağdurların hayatını karartan bu istismarları mümkün kılansa web’in ‘kurtarılmış bölgeleri’ olarak anılan ülkeler. Güvenlik uzmanları siber suçların izlerini takip ederek bu suç cennetlerini de netleştirmiş durumda. Moldovya, Belarus, Rusya gibi daha çok Doğu Avrupa ve eski Sovyet Bloğu ile Çin, Nijerya, Arjantin gibi ülkeler siber suçluların en yoğun olduğu ülkelerin başında geliyor.
George W. Bush döneminde ABD Siber Güvenlik Başdanışmanı olarak görev yapan Richard Clarke giderek daha büyük sorunlara yol açan bu süreçte artık sıranın yeni bir internet altyapısının geliştirilmesi ve kanuni önlemlerin sertleştirilmesine geldiğini savunuyor.
Clarke, sabıkalı ülkelerin internet trafiğinin denetlenmesinden bankacılık sisteminde bu suçluların izini sürüp mal varlıklarına el koymaya kadar ilerleyen bir dizi tedbir öneriyor. Antivirüs yazılımlarına yatırım yapmanın uzun vadede hiçbir faydası olmadığını savunan Clarke, bunun yerine daha güvenli bir ‘yeni’ internet protokolüne yönelik ihtiyaca dikkat çekiyor.
Uluslararası girişim
Siber istihbarat toplama, e-casusluk ve siber savaş gibi girişimleri engellemek için ilk uluslararası girişim Estonya’da hayata geçmişti. Rus hacker’ların bu ülkeye yönelik devlet destekli bir saldırı düzenleyerek hayatı felce uğratmasının ardından NATO öncülüğünde bütün Avrupa’ya hizmet verecek bir e-karakol kurulmuştu. Ancak bir casusun bütün bilgileri Rusya’ya aktardığı ortaya çıkınca heves kursakta kalmıştı.
Devletlerin girişimleri bir yana güvenlik uzmanları bireylerin de temel güvenlik önlemlerini asla ihmal etmemeleri konusunda uyarılarını sürdürüyor.
Radikal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder